Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | bulunulan yer | check-in i. | ||
She posted a check-in on social media. Sosyal medyada bulunduğu yeri paylaştı. More Sentences |
||||
Genel | bulunulan yer | whereabout i. | ||
Genel | bulunulan yer | domiciliation [rare] i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | içinde bulunulan durum veya yer | where zm. |
Politics | ||
Siyasal | yasa tasarısının parlamentodan geçmesi sürecinde tasarının üçüncü kez beyan edilmesinden önce yer alan ve üzerinde çalışan komisyona geri bildirimde bulunulan evre | report stage i. |